24 Ağustos 2008 Pazar

FossurGayan Diyaloglar

“Ağbi be bi liran var mı be ağbi, Allah rızası için...”
“Hesap numarını ver, oraya yatıracağım...”

“Gerizekalılar, köpekler, şerefsizler, iğrenç yaratıklar... Allah belanızı versin e mi! Allah belanızı versin!...”
Delice alkışlar meydanda toplanmış kalabalık.

Köpek kendisine delice hırlamaya başlayınca mutfaktaki telefona yönelir hemen Murat bey.
“Alaattin, yine köpekleri karıştırmışız yahu, ha ha ha...”
“Ben karısıyım Murat bey, kocam az önce öldü, köpeğiniz de uyutuldu...”

Zapazoort, zoooot, pıssss, zaaart!
Sakin bir şekilde, kollarını önünde kavuşturmuş bekleyen yönetici sonunda konuşuyor:
“Eveet, artık toplantıya başlayabiliriz sanırım...”
Bir türlü osuramayı başaramamış, satış departmanından Haluk bey de kravatını düzeltip yerine oturuyor...

“Öp beni!”
“Ağzım dolu.”

“Arkadaşım, lütfen aşağı inip bir daha bin. Dolmuşa sol ayakla binilmez!”

“DVD’ye insan da yazabiliyormuşsunuz, doğru mu?”
“Hayır, sadece kedi.”

“Siz de mp3 dinleyin lütfen. Oda orkestrasıyla otobüse binip insanları rahatsız etmeye hakkınız yok.”
“Ama onlar için de bastım akbili, sorun ne, anlayamıyorum.”

Hiç yorum yok:

...